Marküteri Ofis Mobilyaları ile Geçmişten Günümüze Şık Bir Esinti

Makam odasını şık ve gösterişli şekilde dekore etmek isteyenler marküteri ofis dekorasyonuna yöneliyor. Geçmişten bugüne özel bir rüzgar taşıyan marküteri ofis takımları klasikten vazgeçmeyen, stil sahibi patronların birinci tercihi oluyor. Peki, marküteri nedir? Marküteri ofis mobilyalarıyla makam odaları nasıl bir etki yaratır?

Marküteri esasen, çok eski bir ahşap oyma sanatı. Çeşitli renklerden oluşan ahşap malzemeler, el ustalığı sayesinde aletlerle kesilerek şekil alıyor ve üzerinde hiçbir katkı maddesi ve boya kullanılmadan mobilyaya dönüşüyor. Mobilyalarda ve parkelerde karşımıza çıkan bu çok özel el sanatının geçmişi Antik Mısır’a kadar uzanıyor.

İlk kez Mısırlılar tarafından uygulandığı bilinen marküteri sanatı, Mısır’ın ünlü kraliçesi Kleopatra’nın sarayından çıkma! Sarayda her türlü sanatsal el becerisini sergileyen ustaların birbiriyle rekabeti sonucunda marküteri sanatı ortaya çıkmış. Kleopatra istediği figürleri ve modelleri bu ustalara yaptırmış. Kraliçenin zalim olmasından çekinen ve korkan ustaların onun zevkine hitap eden uygun eserleri ortaya çıkarabilmek adına farklı süsleme teknikleri geliştirirken, marküteri el sanatı ortaya çıkardığını söyleyebiliriz. Ahşap eşyaların üzerinde bir araya gelen geometrik motifler Kleopatra tarafından çok beğenilince kullanılmaya başlamış ve tabi marküterinin ünü de dünyaya çabucak yayılmış. İtalya, İran, Fransa vb. ülkelere yayılan marküteri, kısa süre içinde tüm dünyada yaygınlaşan sanat dallarından biri haline gelmiş. Ancak 20. Yüzyılda modern akımların gelişmeye başlamasıyla popülaritesini yitirmiş ve ağırlıklı olarak Fransa’da icra edilmeye devam edilmiş. Osmanlı’da ise yalnızca Fatih Sultan Mehmet döneminde icra edilen bir sanat dalı olarak kalmış.

Marküteri Ofis Mobilyaları İle Özel Hissedin

Marküteri, herkes tarafından kendine özel yapılan bir sanat dalı olmasıyla da dikkat çekiyor. Bu teknikle üretilen mobilyaların aynısından bir tane daha olamıyor. Çünkü ahşap desenleri değişiyor ve aynı desenin tutturulması son derece zor. Bu da marküteri tekniğinin kullanıldığı mobilyalara sahip olmanın bir ayrıcalık olduğunun önemli bir göstergesi. İşte bu nedenle özellikle makam odalarında marküteri mobilya takımları tercih edenler farklılığını ve gösterişli yaşam biçimini de ortaya koymuş oluyor.

Marküteri ofis mobilyaları her ne kadar maliyetli mobilyalar olsalar da üretildikleri ahşap dayanıklı ve masif olduğundan eğer iyi bakılırsa uzun yıllar boyunca kullanılabiliyor. Bu sanatın uygulamalarını saray restorasyonları, lüks konutlar, ultra lüks mekanlarda daha sık görüyor oluşumuzun sebebi de elbette maliyetli olması. Ancak maliyetin yalnızca ilk seferde olduğunu ve satın aldığınız ürünleri uzun yıllar boyunca sıkılmadan kullanacağınızı da unutmayın. Tabi ihtişama ve klasik tarza düşkünseniz…

Geçmişe Çağdaş Yorum

Marküteri, farklı renk ve çeşitteki ahşap kaplama levhaların geometrik formlarda kesilmesi ve istenen deseni oluşturacak şekilde yan yana getirilmesiyle oluşturulan bir sanat ve tarihi değeri de oldukça büyük. Gelişen teknolojinin sunduğu kolaylıklarla birlikte birçok el sanatında olduğu gibi marküteri sanatı da unutulmaya yüz tutmuş bir sanat dalı. Ancak meraklıları bu sanatı yaşam alanlarında yaşatmaya devam ediyor ki bunun örneklerini de daha çok ofislerde görüyoruz. Her ne kadar geçmişi ve klasiği temsil etse de marküteri sanatına modern motifleri uygulamak da farklı ve özel mobilyaların ortaya çıkmasını sağlayabiliyor. Böylelikle bu sanat dalını geleceğe taşımak mümkün oluyor. Günlük kullanılan, işlevsel mobilyalar üzerinde de uygulama alanı bulan marküteri özellikle lüks alanların sanatı olmaya devam ediyor. Makam odalarında sıklıkla çalışma masalarında tercih ediliyor.

Mobilyaların yanı sıra marküteri sanatını lüks mekanların zemin döşemelerinde de görmek mümkün. Özellikle holdinglerin giriş alanlarında geometrik desenlerin kullanıldığı marküteri sanatı hem lüks hem de şık algısını daha ilk anda pekiştiriyor.

İlginizi Çekebilecek Yazılarımız

WhatsApp
Hemen Ara
Konum